Endüstri Devrimi Kelebekleri
Douglas Futuyma’nın 1986 yılında yayınladığı Evrim Biyolojisi isimli kitabı, doğal seleksiyon teorisini en açık biçimde anlatan kaynaklardan biri olarak kabul edilir. Futuyma’nın bu konuda verdiği örneklerin en ünlüsü, Endüstri Devrimi sırasında İngiltere’de bulunan kelebek popülasyonunun renklerinin koyulaşmasıdır. Sadece Futuyma’nın kitabında değil, evrim teorisi lehinde yazılmış hemen her biyoloji kitabında söz konusu Endüstri Devrimi kelebekleri hikayesini bulmak mümkündür.
Hikaye, İngiliz fizikçi ve biyolog Bernard Kettlewell tarafından 1950’li yıllarda gerçekleştirilen bir seri deneye dayanmaktadır ve özeti şudur: İngiltere’de Endüstri Devrimi’nin başladığı sıralarda, Manchester yöresindeki ağaçların kabukları açık renklidir. Bu nedenle bu ağaçların üzerlerine konan koyu renkli (melanic) güve kelebekleri, bunlarla beslenen kuşlar tarafından kolayca fark edilirler ve dolayısıyla yaşama ihtimalleri çok azalır. Fakat elli yıl sonra endüstri kirliliğinin sonucunda ağaçların üzerindeki açık renkli likenlerin (bir tür yosun) ölmesiyle kabukları koyulaşır ve buna bağlı olarak bu kez açık renkli güveler kuşlar tarafından sık olarak avlanmaya başlarlar. Sonuçta açık renkli kelebekler sayıca azalırken, koyu renkliler fark edilmedikleri için çoğalırlar. Evrimciler ise, bu sürecin “teorilerinin büyük bir delili olduğu ve açık renkli kelebeklerin zamanla koyu renkli kelebeklere dönüşüp evrimleştikleri” gibi bir göz boyamaya başvururlar.
Oysa bu örneğin -doğruluğu varsayılsa bile- bu durum evrim teorisi lehinde bir delil değildir. Çünkü yaşanan doğal seleksiyon, daha önce doğada var olmayan bir türü ortaya çıkarmış değildir. Endüstri Devrimi öncesinde de kelebek popülasyonu içinde siyah bireyler zaten vardır. Sadece, var olan kelebek türlerinin sayıları değişmiştir. Kelebekler “tür değişimi”ne yol açacak biçimde yeni bir organ ya da özellik edinmemişlerdir. Oysa bir kelebeğin başka bir canlı türüne, örneğin bir kuşa dönüşebilmesi için kelebeğin genlerinde sayısız değişiklik, ekleme ve çıkarmalar yapılması, bir başka deyişle, kuşun fiziksel özelliklerine ait bilgileri içeren apayrı bir genetik program yüklenmesi gerekir.
Endüstri Devrimi kelebekleri ile ilgili evrimci hikayeye verilecek genel cevap budur. Ancak konunun daha ilginç bir yanı vardır: Hikayenin sadece yorumu değil, kendisi de yanlıştır. Moleküler biyolog Jonathan Wells’in Icons of Evolution adlı kitabında açıkladığı gibi, hemen her evrim yanlısı biyoloji kitabında yer alan ve bu nedenle bir “ikona” (kutsal kabul edilen sembol) haline gelmiş olan Endüstri Devrimi kelebekleri hikayesi, gerçekleri yansıtmamaktadır. Wells, hikayenin “deneysel kanıtı” olarak bilinen Bernard Kettlewell’in çalışmasının, aslında bir bilimsel skandal niteliğinde olduğunu anlatmaktadır. Bu skandalın bazı temel unsurları şöyle sıralanabilir:
İngiltere’deki Endüstri Devrimi kelebekleri örneği, doğal seleksiyonla evrimleşme hikayesinin en önemli delili olarak gösterilmiş, hatta bu konuda sahte fotoğraflara başvurulmuştur. Oysa ortada hiçbir şekilde evrimleşme yoktur; yeni bir kelebek türü ortaya çıkmamıştır.
1. Endüstri Devrimi öncesinde ağaçlar üzerinde dikkat çekmeyen açık renkli kelebekler
2. Endüstri Devrimi sonrasında açık renkli kelebekler dikkat çekici hale gelmiştir.
◉ Kettlewell’in deneylerinden daha sonra yapılan birçok araştırma, söz konusu kelebeklerin sadece bir tipinin ağaç gövdesine konduğunu, diğer tüm tiplerin, yatay dalların alt kısımlarını tercih ettiğini ortaya koydu. 1980’li yıllardan itibaren, kelebeklerin ağaç gövdelerine çok çok nadir olarak konduğu herkesçe kabul gördü. Bu konuda 25 yıllık bir çalışma yapan Cyril Clarke ve Rory Howlett, Michael Majerus, Tony Liebert, Paul Brakefield gibi birçok bilim adamı, “Kettlewell’in deneyinde kelebeklerin doğal davranışları dışında davranmaya zorlandıklarını, deney sonuçlarının bu yüzden bilimsel kabul edilemeyeceğini” bildirdiler.
◉ Kettlewell’in deneyini inceleyen araştırmacılar daha da çarpıcı bir sonuçla karşılaştılar: İngiltere’nin kirliliğe uğramamış bölgelerinde açık renkli kelebeklerin daha fazla olması beklenirken, koyuların oranı açık renklilerden dört kat fazlaydı. Yani Kettlewell’in iddia ettiği ve hemen her evrimci kaynakta tekrarlandığı gibi, kelebek nüfusundaki oranla, ağaç kabukları arasında bir ilişki (correlation) yoktu.
◉ İşin aslı araştırıldıkça, skandalın boyutları büyüdü: Kettlewell tarafından fotoğrafları çekilen “ağaç kabuğu üzerindeki güve kelebekleri”, aslında ölü kelebeklerdi. Kettlewell bu ölü canlıları iğne ve tutkal ile ağaca tutturmuş ve öyle görüntülemişti.Gerçekte kelebekler ağaç gövdesine değil dalların alt kısmına kondukları için, böyle bir resim elde etme ihtimali pek yoktu. 17
Bu gerçekler 90’lı yılların sonlarında bilim dünyası tarafından öğrenilebildi. Onyıllardır “evrime giriş” derslerinin en büyük malzemesi olan Endüstri Kelebekleri efsanesinin bu şekilde çökmesi, evrimciler arasında düş kırıklığı yarattı. Bu evrimcilerden biri olan Jerry Coyne şöyle diyordu:
Gerçeği (benekli kelebekler sahtekarlığını) öğrendiğimde verdiğim tepki, 6 yaşımdayken, Noel hediyelerimi Noel Baba’nın değil de babamın getirdiğini öğrendiğimde yaşadığım çaresizlik duygusu oldu.18
Böylece “doğal seleksiyonun en ünlü örneği” de, bir bilim skandalı olarak tarihe geçmiş oldu.
Böyle olması da kaçınılmazdır; çünkü doğal seleksiyon, evrimcilerin iddiasının aksine, bir “evrim mekanizması” değildir. Bir canlıya herhangi bir organik yapı ekleyip, ondan bir yapı eksiltme, bir türü başka bir türe dönüştürme gibi özelliklere sahip değildir.
Dipnotlar
17 Jonathan Wells, Icons of Evolution: Science or Myth? Why Much of What We Teach About Evolution is Wrong, Regnery Publishing, 2000, s. 141-151
18 Jerry Coyne, “Not Black and White”, a review of Michael Majerus’s Melanism: Evolution in Action, Nature, 396 (1988), s. 35-36