Beyinde Yeni Bir Tamir Sistemi Tespit Edildi
- Posted on:
- Posted by: Asaf Kureysi
- Posted in: Vücudumuz
Duke Üniversitesi’nden araştırmacılar yetişkinlerin beyinlerde kök hücrelere yeni nöronlar üretmelerini söyleyen bir tür sinir hücresi buldular. Bu deneyler henüz başlangıç aşamasında olmasına rağmen, beynin içeriden kendini tamir edebildiği ihtimalini ortaya koyuyor.
Sinir bilimciler, bir süredir beynin yeni nöron üretimini yönlendirme kapasitesine sahip olduğunu düşünüyorlardı. Fakat bu talimatların nereden geldiğini belirlemek oldukça zordu.
Kobaylar üzerinde yapılan araştırmalarda bilim adamları yetişkin beyninin en dış tabakasında SVZ adlı ektoderm kökenli bölgede daha önce tanımlayamadıkları bir tür nörona rastladılar. Bu nöronlar asetilkolin nörotransmiteri üretmek için gerekli olan kolin asetiltransferaz (ChAT) enzimini üretiyorlardı. Optogenetik araçlar kullanarak lazer ışığı ile bu ChAT+ nöronlarının yukarı ve aşağı yöndeki geçiş frekanslarını izlediler. Bu şekilde beyindeki kök hücre artışını açıkça tespit ettiler.
Olgun ChAT+ nöron hücreleri topluluğu, kök hücreleriyle açık bir şekilde iletişim kurabilen ancak nasıl olduğu henüz açıklanamayan sinir sisteminin bir bölümünü oluşturuyor. Bunlar yeni sinir hücresi üretilmesini sağlıyorlar. Araştırmacılar bu sistemin tüm parçalarını henüz tam olarak bilmiyor veya kullanılan şifreyi de belirlemiş değiller. Fakat ChAT+ nöronlarına ait sinyalleri kontrol ederek bunların SVZ bölgesindeki yeni sinir hücrelerinin üretiminin kontrolünde gerekli ve yeterli olduklarını tespit ettiler.
Duke Üniversitesi Beyin Bilimleri Enstitüsü’nden Dr. Kuo: “Yetişkin beyninde sinir hücresi üretiminin nasıl sağlandığını belirlemek için çalışıyoruz. Bu gizli yolun ortaya çıkmış olması hiç beklenmedik ve heyecan verici bir gelişme.”
Bilim insanlarının yaptığı her buluş ancak Allah’ın izniyle olmaktadır. Rabbimiz biz kullarını daha rahat ettirecek, daha sağlıklı kılacak ortamlara kavuşturmak için bilimi vesile kılmaktadır. Allah bir ayetinde “Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince..” (Neml Suresi, 13) şeklinde buyurduğu gibi Allah’ın varlığını gösteren deliller açıkça gözlerimizin önüne sergilenmektedir.
Bahsettiğimiz bu gelişmeler ileride muhtemelen felç gibi sinir dokusunun kaybından oluşan ve günümüzde henüz tedavisi mümkün olmayan hastalıklara da ışık tutan çalışmalardır. Bilimdeki bu ilerlemeler, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Mehdiyet döneminde ahir zamanda insan ömürlerinin uzayacağına dair buyurduğu hadislerinin de doğruluğuna işaret eder.
Asaf Kureysi
Anne karnındaki bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısı adeta bebeğin yaşam suyudur. Bu sıvı cenin sindirim sisteminin gelişmesine ve çalışmasını imkân..
Mideden bağırsaklara gelen sindirilmiş besinlerin içinde güçlü asitler bulunur. Bu durum onikiparmak bağırsağı için ciddi bir tehlike oluşturur. Çünkü..
Vücutta, her an bedeni korumakta olan bir sistem bulunmaktadır. Bu sistemin bir parçası olan kompleman proteinleri, vücuttaki “her hücreye”..
Herhangi bir sebeple kana karışan bir madde, hücre zarına geldiği zaman hemen hücre içine giremez. Büyüklüğüne, kimyasal özelliklerine, faydalı..
Güzel bir akşam yemeği yediğinizi düşünelim. Çeşitli besinlerden oluşan bu yemeği nasıl sindireceğinizi şimdiye kadar hiç aklınıza bile getirmemiş..
Mide mukozasının bir özelliği, kan üretimi yapan kemik iliğine katkıda bulunmasıdır. Vücut için büyük öneme sahip B-12 vitamininin kemik..
Vücudumuzu bakteri ve virüs gibi düşmanlarına karşı koruyan savunma sistemi aynı disiplinli bir ordu gibi hareket eder. Savunma sistemimizin düşmanlarına..
Bir yeriniz kesildiğinde ya da eski bir yaranız kanadığında, zaman içinde kanamanın duracağını bilirsiniz. Kanayan yerde bir pıhtı oluşacak, bu..
Yolda karşılaştığınız bir arkadaşınız size “merhaba” dediğinde, arkadaşınızdan gelen ses dalgaları kulak kepçesi tarafından toplanır. Ses, yolculuğu sırasında saniyenin ellide..
Bir otomobil fabrikasının nasıl çalıştığını düşünelim. Fabrikadaki söz gelimi bin işçinin hepsinin disiplin ve uyum içinde çalışması gerekir. Bu organizasyonu..