Beynimiz Loş Bir Lambayı Aydınlatabilecek Kadar Enerji Kullanır

Beynimiz Loş Bir Lambayı Aydınlatabilecek Kadar Enerji Kullanır

Beyin, yaklaşık olarak %80 su, %10 yağ ve %8 proteinlerden meydana gelir. Geri kalan bölümünü ise, karbonhidrat, tuz ve diğer mineraller oluşturmaktadır. Beyindeki her sinir, elektrokimyasal sinyaller alarak işler. Sinir ağları, çok sayıdaki bağlantılarını zayıflatarak veya güçlendirerek anıları saklarlar. Ve bunun sonucunda da hafıza oluşur. Alışılmadık durumlarla karşılaşılması, örneğin ilk defa bakılan bir portre, hücrelerin kendi aralarında farklı düzenlemelere girmelerine neden olur. İlgili sinirler aniden bağlantılarını güçlendirir ve karşılaşılan durumu tanımlamaya çalışırlar. Kaydedilen veriler, ikinci deneyimde, işlemin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar. Dolayısıyla aynı portreye ikinci defa bakıldığında portre artık tanıdık gelecektir. Yaşam boyu tekrarlanan işlemler, genel bir görüntü olarak beyinde saklanır. Beyinde hafızaya kaydedilen her an, 100 milyar sinirin saatte 400 km hızla yaptığı 1000-500.000 arasındaki bağlantı vesilesiyledir.

Bu müthiş kapasiteye sahip olan beyin, loş bir lambayı aydınlatabilecek kadar enerji kullanmaktadır. Vücut ağırlığının sadece 50’de biri olan beyin, vücudun tüm oksijen ve glikoz ihtiyacının 1/5’ini tüketmektedir. Beyin öylesine önemlidir ki, kalpten çıkan ilk kan ona gönderilir, herhangi bir sebeple bedende kalan az miktarda kan ise, öncelikle onu hayatta tutmaya çalışır. Kalp, damarlar ve tüm diğer organlar, adeta bu gerçeği bilirler.

Beyinde meydana gelebilecek en küçük bir hasar, insanı sakat bırakabilir veya öldürebilir. Beyin öylesine hassastır ki, elektrik sinyallerinin tek bir sinire ulaşamaması, insana dış dünyayı hissettiren duyularından bir tanesini kaybettirebilir. Beyindeki tek bir nokta bile tesadüfen oluşamayacak, tesadüfen değişemeyecek kadar kusursuz bir donanım ve organizasyona sahiptir.

İnsan beynindeki bu mükemmellik insana verilmiş büyük bir nimettir.

Bu büyük nimet, kullarına karşı iyiliği çok olan (Berr), kusursuzca var eden (Bari) ve kudret sahiplerinin üzerinde olan (Mütekebbir) Allah’ın üstün yaratma sanatıdır.

O, size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten rızık indiriyor. İçten (Allah’a) yönelenden başkası öğüt alıp-düşünmez. (Mümin Suresi, 13)

Asaf Kureysi