Buzun Altında Yaşama Olanak Veren Üstün Detay

Buzun Altında Yaşama Olanak Veren Üstün Detay

  Suyun neden şeffaf renkte olduğu, kumun nasıl olup da saydam bir cam haline gelip yaşantımızın en önemli parçalarından birini oluşturduğu veya dev bir geminin nasıl olup da suya batmadan okyanuslar üzerinde seyrettiği belki de üzerinde pek de düşünülmeyen konulardır. Tüm bunlara yaşam boyunca öylesine alışılmıştır ki, kum yüksek ısıda cam haline dönüşmese, yaşamın nasıl bir hal alacağı belki de kimsenin aklına gelmemiştir. Oysa, yaşamdaki büyük öneme sahip pek çok ayrıntı üzerinde biraz düşünmek, her birinin benzer ve bazen de hayati detaylarla donatıldığını gösterecektir.

Bu detaylardan bir tanesi de sudur. Bir bardak su, sıfırın altında bir derecede bekletildiğinde buz haline gelecektir. Suyun buz haline dönüşmesi, hayatımızdaki doğal olaylardan bir tanesidir. Ancak suyun buz haline gelmesinin ardındaki detaylar, bilinen fizik kanunlarının dışındadırlar. Allah’ın özel bir amaç üzere yarattığı sudaki özel detaylar, Dünya üzerindeki yaşamın sebeplerinden birini oluşturur.

Bilinen tüm maddeler ısıları düştükçe büzüşürler. Bunlara sıvılar da dahildir. Sıvılar, büzüşüp hacim kaybettiklerinde yoğunlukları artar ve böylece sıvının soğuk olan kısımları daha ağır hale gelir. Bu yüzden maddenin katı hali, sıvı haline göre daima daha ağırdır. Buna bir çeliğin sıvı ve katı hallerini örnek olarak verebiliriz.

Ama su, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli bir ısıya (+4°C’ye) düşene kadar büzüşür, ama sonra birdenbire genleşmeye başlar. Donduğunda ise daha da genleşir. Bu nedenle suyun katı hali, sıvı halinden daha hafiftir. Yani buz, aslında “normal” fizik kurallarına göre suyun dibine batması gerekirken, su üstünde yüzer. İşte bu nedenle donan deniz ve göl yüzeylerinin alt kısmı, canlı yaşamının devamına olanak veren +4 derecelik sularla kaplıdır. Eğer bu özellik olmasa, yani buz suyun üzerinde yüzmese, Dünya üzerindeki suyun çok büyük bir bölümü tamamen donacak, göllerde ve denizlerde yaşam kalmayacak, ekolojik denge tamamen bozulacak ve bu durum zamanla tüm canlılığın sona ermesine neden olacaktır.

Suya özel olarak verilmiş bu ayrıcalık, insana nimet olarak sunulmuş önemli bir detaydır. Ona böyle bir farklılık verilmiş olması ve bununla verilen mesajı anlayabilmek, insanı, Allah’ın yarattığı nimetlere karşı daha duyarlı hale getirmek için çok önemlidir. Elbette fizik kurallarının her biri de Allah’ın yarattığı sebeplerdir. Ancak kuşkusuz Allah dilese sebepsiz yaratır, hiçbir şeyi hiçbir kanuna veya kurala bağımlı kılmayabilirdi. Allah, buna muktedir olduğunu bizim için hayati olan detaylarla göstermektedir. Allah’ın bu üstün detay sanatı yeryüzünün her noktasında hakim olan bir gerçektir.

Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 17-18)

editor