Mikro Dünyadan Uzaya ‘Oksijen’

Mikro Dünyadan Uzaya ‘Oksijen’

•    İlk olarak 1774 yılında Joseph Priestly tarafından keşfedilmiştir.

•    Oksijen neredeyse bütün metallere bağlanabilir. Oksitlenme denen bu olaya örnek olarak demirin paslanması verilebilir.

•    Ateş oksijen sayesinde yanar. Uzayda ateş yanmamasının sebebi oksijenin yok denecek kadar az olmasıdır.

•    Hava’nın %21’i, suyun %88,8’i, yer kabuğunun ise %50’si oksijenden oluşmaktadır.

•    Havadaki oksijen oranı tüm canlıların ihtiyaçlarını karşılamak üzere hassas bir dengede tutulmaktadır.

•    Atmosferdeki kusursuz denge, canlılar sayesinde korunur.

•    İnsanlar dahil tüm canlılar ihtiyaçları olan oksijeni tüketirken bir yandan kendileri için zehirli olan karbondioksiti üretirler.

•    Bitkiler ise tam tersini yaparak, zehirli karbondioksiti oksijene çevirirler.

•    Canlıların tamamı bitkiler gibi oksijen üretselerdi, oksijen oranı çok artar ve atmosfer patlamaya hazır bir bomba haline gelirdi.

•    Atmosferdeki oksijen oranının her %1’lik artışı, dünyada yangın oluşma ihtimalini %70 oranında arttırmaktadır.

•    Bitkiler de diğer canlılar gibi sürekli oksijen tüketip karbondioksit açığa çıkarsalardı, bir süre sonra taze hava tükenir ve tüm canlılar boğularak ölülerdi.

•    Normal bir insan oksijensizliğe yaklaşık 4 dakika dayanabilir.

•    Vücudumuzun bütün görevlerini yerine getirebilmesi için de oksijene ihtiyacımız vardır.

•    Her nefes aldığımızda ciğerlerimize dolan oksijen, kanımızın içinde hücrelerimize taşınır.

•    Taşınan oksijen, vücudumuzu oluşturan 1 trilyon fabrikada, yani hücrelerimizde enerji üretmek için kullanılır.

Venüs
•    Güneş sistemimizde, güneşe yakınlık bakımından ikinci gezegendir.

•    Büyüklüğü, yeri ve yoğunluğu açısından Dünya’ya benzediği için, bilim adamları arasında dünyanın ikizi olarak adlandırılmaktadır.

•    Güneşin çevresinde dünyanın dönüş yönünün tam tersine doğru dönüş yapmaktadır.

•    Venüs için bir gün, 243 dünya gününe eşittir. Bu Venüs’ün kendi çevresinde 243 dünya gününde döndüğünü göstermektedir.

•    Venüs’ün Güneş etrafındaki dönüşü ise, 225 gün sürmektedir.

•    Gezegenin kendi etrafındaki dönüşü, Güneş etrafındaki dönüşünden uzun zaman alır. Bu, bir günün bir yıldan uzun olması demektir.

•    Atmosferi sürekli yoğun sülfürik asit yüklü bulutlarla doludur. Havası, hiçbir canlının nefes alamayacağı kadar zehirlidir.

•    Yüzeyinde dağlar, vadiler ve kanyonlarla kaplıdır. Ancak yüzeyde bir damla bile su bulunmamaktadır.

•    Su bulunmamasının sebebi gezegenin yüzeyindeki sıcaklığın hiçbir canlının yaşayamayacağı kadar yüksek olmasıdır, gezegenin sıcaklığı 470˚C dir. Yüzeyinde sürekli volkanik patlamalar olan Venüs, bu özellikleriyle güneş sistemindeki en sıcak gezegendir.

•    Gezegendeki yüksek sıcaklığın sebebi, kalın bulutların güneşten gelen ısıyı hapsetmesidir.

•    Dünyadan bakıldığında görülen en parlak ve büyük yıldızdır.

•    Parlaklığı sağlayan, gezegeni saran bulutların güneş ışığını çok güçlü yansıtmasıdır.

•    Venüs’ün yüzeyindeki basınç, Dünya’nınkinin 90 katıdır.

•    Rüzgar ve fırtınalarla yüzeyde kum tepelerinin ve şekillerin oluştuğu gözlenmiştir.

•    Yüzeyindeki kraterler en az 1.5 – 2 km boyutlardadır. Çünkü herhangi küçük bir meteor daha yüzeye ulaşamadan atmosferde kavrulup yok olur.

•    Venüs hiçbir canlının yaşayamayacağı özelliklerde yaratılmıştır.

Asaf Kureysi