Vücut Sıcaklığını Ayarlayan Mucize Molekül

Vücut Sıcaklığını Ayarlayan Mucize Molekül

 Her insanın normal vücut sıcaklığı 36.5-37 derecedir. Vücudunuzun ısısının kaynağının ne olduğunu ve bu ısıyı neyin daima sabit tuttuğunu hiç düşündünüz mü? Evleri ısıtmak için genellikle kalorifer sistemi kullanılır. Bu sistemin bir de sıcaklığın derecesini ayarlayan termostatı bulunur. Ev sahibi termostatı istediği dereceye getirerek, evin ısınmasını sağlar. Peki insan vücudundaki kalorifer sistemi nedir ve termostatın ayarı nasıl yapılmaktadır?

Vücudun ısı kaynağı, insan vücudundaki 100 trilyon hücredir. Hücrelerin faaliyeti sırasında belirli bir ısı açığa çıkar ve bu ısı vücudun ısınmasına neden olur. İşte bu mikro kaloriferlerin her birinin ne kadar ısı vermesi gerektiğini düzenleyen, yani vücudumuzdaki termostatı Allah’ın ilhamı ile ayarlayan ise küçücük bir molekül olan tiroksin hormonudur. (şekil 56)

Hücrenin çalışırken belirli bir ısı yayması, 100 trilyon hücrenin yaydığı ısının toplamının insan yaşamı için tam gerektiği kadar olması başlı başına bir mucizedir. Tiroksin moleküllerinin hücrenin ne kadar ısı yayması gerektiğini ve bu ısının nasıl artırılacağını biliyor olmaları bir yaratılış mucizesidir. (şekil 57)

hipotalamus

Şekil 56
Tiroksin hormonu vücudumuzda adeta termostat görevi görerek, ısı dengesini ayarlar.

Tiroksin hormonunun salgılanması da ayrı bir yaratılış mucizesidir. Tiroksin hormonuna ihtiyaç duyulduğu anda hormonal sistemin beyni hipotalamus, hormonal sistemin orkestra şefi olan hipofiz bezine bir emir (TSH-Tiroid Salgılama Hormonu) gönderir. Emri alan hipofiz bezi, tiroid bezinin harekete geçmesi gerektiğini anlar. O da hemen tiroid bezine bir emir (Tirotropin- Tiroid Bezini Harekete Geçirici Hormon) gönderir. Emir-komuta zincirinin son halkası olan tiroid bezi de kendisine ulaşan bu emir doğrultusunda hemen tiroksin hormonu üretir ve kan yoluyla bunu bütün vücuda dağıtır. (şekil 58)

Tiroksin hormonunun yalnızca görevi değil, salgılanma miktarı da son derece önemlidir. Peki bu molekülün salgılanma miktarı nasıl belirlenir? Nasıl olur da bu hormon –hastalık halleri dışında- ihtiyaçtan fazla ya da az salgılanmaz?

Tiroksin hormonunun salgılanma miktarı da Allah’ın sonsuz ilmi ile yarattığı özel bir sistem sayesinde belirlenir. Bu sistem iki ayrı ölçüm ve geri-besleme mekanizmasından oluşmuştur. Bu mekanizmaların her biri benzersiz birer mühendislik örneğidir.

hipotalamus

Şekil 57
Tiroksin moleküllerinin, hücrenin ne kadar ısı yayması gerektiğini ve bu ısının nasıl artırılacağını bilmeleri, Allah’ın yaratışının bir mucizesidir.

Şekil 58
Hipofiz bezi, tiroid bezine bir emir gönderir ve bunun sonucunda tiroid bezi hemen tiroksin hormonu üretir. Ardından bu hormonu kan yoluyla bütün vücuda dağıtır.

Kanda bulunan tiroksin miktarı normalin üzerine çıktığı zaman tiroksin hormonu hipofiz bezi üzerinde çok ilginç bir etki oluşturur: Hipofiz bezinin TSH, yani tiroid salgılama hormonuna karşı gösterdiği duyarlılığı azaltır. (şekil 59)

Eğer biraz dikkatlice düşünülecek olursa, ortada harika bir yapının olduğu görülecektir. Çünkü TSH hormonunun görevi, hipofiz bezini harekete geçirmek ve tiroid bezine bir emir göndermesini sağlamaktır. Bu emir, tiroksin hormonunun üretilmesi için kurulmuş bulunan emir-komuta zincirinin ikinci halkasını oluşturur.

hipotalamus

Şekil 59
Kanda bulunan tiroksin miktarı normalin üzerine çıkınca, tiroksin hormonu hipofiz bezinin önüne adeta bir bariyer çeker.

Sistem öyle detaylı bir şekilde planlanmıştır ki, artan tiroksin kendisini üreten kaynağın daha fazla üretim yapmaması için son derece akılcı bir tedbir almakta ve kendi üretimi için kurulmuş olan emir-komuta zincirini kesintiye uğratmaktadır. Böylece kanda bulunan tiroksinin normalin üzerine çıkmasıyla beraber tiroksin üretimi otomatik olarak yavaşlayabilmektedir. (şekil 60)

Tiroksin hormonunun üretim miktarını belirleyen ikinci bir sistem daha vardır. Artan tiroksin, hipotalamus hücrelerini etkiler. Bu hücreler de TSH üretimini azaltırlar. Böylece tiroksin üretimi yavaşlar.

hipotalamus

Şekil 60
Kanda bulunan tiroksin normalin üzerine çıkanca üretim işlemi otomatik olarak durdurulur.

Kanda bulunan tiroksin miktarı azaldığı zaman bu sistem tam ters yönde çalışır. Tiroksin hormonunun miktarının azaldığını fark eden hipotalamus daha çok TSH hormonu üretir. Bu da tiroksin hormonunun üretimini artırır. Bu durumda şu soruları sormamız gerekir; tiroksin hormonu üretimin durması için emir-komuta zincirinin durdurulması gerektiğini nereden bilmektedir? Hipotalamusta bulunan hücreler, tiroksin arttığı zaman hormon salgılamayı durdurmaları gerektiğini, tiroksin azaldığı zaman hormon salgılamayı artırmaları gerektiğini nereden bilmektedirler? Bu kusursuz sistem nasıl var olmuştur?

Böylesine ince planlanmış bir sistemin tesadüfen meydana geldiğini düşünmek, bir bilgisayarın ya da televizyonun tesadüfen meydana geldiğini düşünmekten çok daha akıl dışı bir iddia olur. Çünkü bu sistemin çalışabilmesi için şu an burada detayları anlatılmayan, ancak moleküler boyutta gerçekleşen özel planlanmış yüzlerce ayrıntı bulunmaktadır. Bu sistemi yaratanın üstün bir akıl ve güç sahibi olan Yüce Allah olduğu çok açık bir gerçektir. Allah’ın ilmi her yeri sarıp kuşatmıştır:

…Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?” (Enam Suresi, 80).

iroksin hormonunun salgılanma miktarı, önceki sayfalarda bahsettiğimiz hayranlık uyandırıcı sistemler sayesinde garanti altına alınmıştır. Ancak bütün bunların yanı sıra, herhangi bir kriz durumuna karşı kanda bulunan tiroksin miktarını sabit tutan olağanüstü bir sistem daha vardır.

Tiroid bezi tarafından kana salgılanan tiroksin molekülleri, sırf bu iş için özel olarak tasarlanmış bir taşıyıcı moleküle bağlanır ve kanda bu şekilde dolaşırlar. Ve bu moleküle bağlı oldukları sürece görevlerini yapamazlar. 10 bin tiroksin molekülünden sadece 4 tanesi kanda serbest bir şekilde bulunur. Hücrelerin metabolizma hızlarını etkileyen tiroksinler de işte bu her 10.000 tiroksin molekülünden 4 tanesidir.12

hipotalamus

Şekil 61, 62
Serbest tiroksin molekülleri hücrelerin içine girdikçe, taşıyıcılarından ayrılan yeni tiroksin molekülleri onların yerine geçer. Böylece taşıyıcılarına bağlı olan tiroksin molekülleri bir depo olarak kullanılır ve gerekli tiroksin hep hazır halde tutulmuş olur.

Serbest tiroksin molekülleri hücrelerin içine girdikçe, onların yerine taşıyıcılarından ayrılan yeni tiroksin molekülleri geçer. Böylece taşıyıcılarına bağlı olan tiroksin molekülleri bir depo olarak kullanılır ve gerekli tiroksin hep hazır halde tutulmuş olur. (şekil 61, 62)

hipotalamus

Tiroksin hormonuna ihtiyaç duyulduğunda hipotalamus, hipofiz bezine bir emir gönderir. Emri alan hipofiz bezi, tiroid bezinin harekete geçmesi gerektiğini anlar. O da hemen tiroid bezine bir emir gönderir ve tiroksin hormonu üreterek kan yoluyla bütün vücuda dağıtır.

Hücrelere etki etmesi gereken tiroksin miktarının ne kadar hassas bir denge ile ayarlı olduğu, eğer hücrelere etki eden tiroksin miktarı artarsa veya azalırsa bunun sonucunda ne tip sakıncaların ortaya çıkacağı daha önce ele alınmıştı. İşte bu hassas miktarın içinde aynı zamanda biraz önce değindiğimiz 10.000’de 4’lük oran da vardır. Bu durumda kaçınılmaz olarak şu soruları sormak gerekir:

Peki trilyonlarca molekül nasıl sayılır ve bu moleküllerin yalnızca 10.000’de 4’lük bölümünün insan sağlığı için uygun olduğuna neye göre karar verilmiştir? Geride kalan 9996 molekülün pasif durumda beklemesi gerektiği nasıl hesaplanmıştır? Kan damarlarının içinde 4 molekülde eksilme olduğu ve diğer moleküllerin serbest bırakılmaları gerektiği nasıl anlaşılmıştır? Bu olağanüstü matematiksel hesap ve bu hesaba göre kurulmuş ve yeryüzünde gelmiş geçmiş bütün insanlarda var olan bu sistem binlerce yıldır kusursuzca nasıl işlemektedir?

Şüphesiz bu örnek, Yüce Allah’ın gözle görebildiğimiz veya göremediğimiz her aleme hakim olduğunun, her şeyi sarıp kuşattığının delillerinden sadece bir tanesidir:

… (Allah,) onların nezdinde olanları sarıp-kuşatmış ve her şeyi sayı olarak da sayıp-tespit etmiştir. (Cin Suresi, 28)

editor