Laktik Asit Spor Yaparken Nasıl Enerji Verir?
Yakın zamana kadar laktik asidin vücutta birikmesinin yorgunluğa sebep olduğu zannediliyordu. Bu nedenle sporcular ve antrenörler laktik asidin yorgunluğa, performansın azalmasına ve acıya sebep olan, kaslarda geliştirilen bir atık ürün, başka bir deyişle zehir olduğunu düşünüyorlardı. Ancak daha sonra bu düşüncenin yanlış olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya kondu. Bu araştırmalar, laktik asidin zararlı bir madde olmadığını, aksine insan sağlığı için pek çok hikmet üzerine yaratıldığını göstermektedir.
Sporcuların diğer insanlardan daha güçlü olmalarının ve daha uzun süreli performans gösterebilmelerinin nedeni nedir?
Kaslar, laktik asidi nasıl enerji olarak kullanırlar?
Laktik asit, fazla kilo almayı nasıl engeller?
Organların çalışması için neden laktik aside ihtiyaç vardır?
Kilometrelerce koşan atletler, dakikalarca kulaç atan yüzücüler, günlerce tırmanan dağcılar… Bu tür spor dallarıyla ilgilenen kişilerin harcadığı enerji göz ardı edilemez boyuttadır. Üstelik bu sporcular, sadece katıldıkları yarışmalarda değil, antrenmanlar sırasında da yüksek performans göstermektedirler. Çoğu insan için çok zor görünen bu performansların kaynaklarından biri ise uzun yıllar bilim adamları ve sporcular tarafından zararlı olduğu zannedilen laktik asittir.
Peki, çoğu insan için çok zor gibi görünen bu performansı sporcular nasıl kazanmaktadır?
Nasıl yorulmadan, herhangi bir rahatsızlık duymadan maçları, yarışmaları tamamlayabilmektedirler? Bu enerjinin kaynağı nedir?
Laktik Asit Nedir?
Laktik asit her insanın vücudunda oluşan; kas, kan ve vücudun değişik organlarında bulunan doğal organik bir bileşiktir. Aşırı hareket edildiğinde özellikle ağır spor yapıldığında, hücrelerin enerjisi yetersiz kalır ve vücut alternatif yollarla enerji üretmeye başlar. Bu alternatif enerji üretilirken kaslarda yan ürün olarak laktik asit birikir. Enerji üretimi arttıkça, laktik asit üretimi de artmış olur.
Laktik Asit Nasıl Oluşuyor?
Peki laktik asit oluşumu adım adım nasıl gerçekleşir? Yakın zamana kadar laktik asidin vücutta birikmesinin yorgunluğa sebep olduğu zannediliyordu. Bu nedenle sporcular ve antrenörler laktik asidin yorgunluğa, performansın azalmasına ve acıya sebep olan, kaslarda geliştirilen bir atık ürün, başka bir deyişle zehir olduğunu düşünüyorlardı. Ancak daha sonra bu düşüncenin yanlış olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya kondu. Bu araştırmalar laktik asidin zararlı bir madde olmadığını, aksine insanlığa faydalı pek çok hikmet üzerine yaratıldığını göstermektedir.
Kasların, hareket etmek için ATP (Adenozin trifosfat) biçiminde formüle edilen enerjiye ihtiyaçları vardır. Bir şeker olan glikoz, bu enerjinin oluşmasında kullanılmaktadır. Fakat yoğun egzersizler ve hareketler sırasında ortamda bulunan glikoz enerji kaynağı olarak yetersiz kalır. Ancak bu durum karşısında kaslar hiç zorlanmaz, çünkü kas hücrelerinin içinde depo halde saklanan karbonhidratı glikoza çevirir ve kullanırlar. Bu biçimde hem ortamda bulunan, hem de depo haldeki glikozdan, kasların hareketi için gerekli olan enerjiyi üretirler. Bu arada laktik asit de işlemin bir parçası olarak açığa çıkar. Depo glikozun kullanıldığı bu kimyasal reaksiyonlar sırasında oksijene ihtiyaç duyulmadığı için oksijensiz metabolizma olarak adlandırılan glikolitik yol kullanılır. Bu reaksiyonların sonunda, laktik asit birikir. Yapılan araştırmalar, ATP elde etmek için biriken bu laktatın da kas hücrelerinde oksijenle yakıldığını göstermiştir. İşte karaciğer dahil tüm organlar, hatta en hayati organlarımızdan biri olan kalp bile çalışmak için yakıt olarak laktatı kullanır.
Kaslar Laktik Asidi Nasıl Kullanırlar?
Ağır egzersiz sırasında kas hücreleri, kas dokusunda bulunan glikozu yakarak enerji ve laktik aside dönüştürürler. Kas hücrelerindeki enerji fabrikaları, laktik asidi alır ve yakıt olarak kullanırlar. Genelde hücrenin “enerji fabrikası” olarak tanımlanan kısmı olan mitokondri, laktatın (laktik asidin sodyum ve potasyum tuzu) enerji için yakıldığı yerdir. Hücrelerde laktik asidin hücre içine alınmasını, hücre içinde yakılmasını sağlayan özel taşıyıcı proteinler vardır.
Antrenman yapmak kas hücrelerindeki enerji üreten kısımların – mitokondrilerin- gelişmesini sağlar. Egzersizler sayesinde mitokondri ağırlığının iki katına çıkar. Kas mitokondrisinin ağırlığının artışı ise üretilen laktik asidin yakılmasını ve kasların daha sert ve uzun çalışabilmesini sağlar. İşte, sporcuların diğer insanlardan daha güçlü olmalarının ve daha uzun süreli performans gösterebilmelerinin nedeni, kaslarının ağır antrenmanlarda bu laktik asidi verimli kullanabilmesi nedeniyledir.
Spor yapılırken ortamdaki şeker tüketildikten sonra, kas dokusunda depolanan karbonhidrat yakılır ve bu sırada açığa çıkan laktik asit, verimli bir yakıt maddesi oluşturur. İnsan bedeni laktik asidi yakarak enerji elde ederken, kiloya dönüşerek zararlı olacak maddelerden de temizlenmiş olur. Bu durum, doktorların düzenli spor yapılması yönündeki tavsiyelerinin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymaktadır.
Laktik Asidin Tıp Alanında Kullanımı
Laktik asidin yeni çalışmalarla enerji üretiminde önemli bir role sahip olduğu tespit edilmiştir. Araştırmacılar, laktik asidin hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek yararları olduğunu bulmuşlardır:
Kas yorgunluğuna sebep olan yüksek potasyum seviyesinin etkisinin yok edilmesine yardımcı olur:
Kaslarımızın kasılmalarını sağlayan elektrik sinyalleri, kas hücrelerinin içinde ve dışında bulunan sodyum, potasyum ve klor iyonları dengesi ile kontrol edilirler. Şiddetli egzersiz sırasında, potasyum hücrelerden dışarı çıkar ve birikerek kas yorgunluğu ve kramplara sebep olur. Laktik asit ise potasyum seviyesini dengeler. Uzmanlar laktik asidin bu etkisi sebebiyle kramplar, kronik yorgunluk sendromları gibi kas hastalıklarının tedavisinde kullanılabileceğini belirtmektedirler.
Çağımızın sık rastlanan hastalıklarından bazılarının tedavisinde kullanılabilir:
Şeker hastalığı ve AIDS’den kaynaklanan enerji eksiklikleri laktik asit kullanımı ile düzeltilebilir.
Bedenimizdeki Mükemmel Yapıları ve Sistemleri Yaratan Yüce Allah’tır
Görüldüğü gibi, kaslarımızda hiçbir sporcunun ya da egzersiz yapan insanın farkına varmadığı oldukça kompleks işlemler dizisi meydana gelir. Elbette, bu mükemmel mekanizma Yüce Allah’ın üstün yaratışının örneklerinden biridir. Yaratıldığı ilk günden itibaren her insanın, her hücresinde gerçekleşen bütün işlemleri bilen Yüce Allah, kaslarımızdaki yakıt kaynağı olan laktik asidin oluşumuna, üretimine ve hücrelere taşınmasına da hakimdir. Kuran’da Allah’ın yaratma ilmi şu şekilde haber verilmiştir:
“Ki O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden (sülale’den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu ‘düzeltip bir biçime soktu’ ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?” (Secde Suresi, 7-9)