Dikkatli Bir Denetleyici: Hücre Zarı

Dikkatli Bir Denetleyici: Hücre Zarı

Çok sıkı güvenlik önlemleri uygulanan, zarar verecek hiçbir şeyin kapılardan içeriye sokulmadığı, içeri giriş için olağanüstü kontrollerin yapıldığı ve gelenlerin ancak öyle içeriye alındığı bir bina düşünün. Ancak bütün bunları binanın kendisi yapıyor olsun. Dışarıdan hiçbir müdahale, hiçbir yardım almadan bina bir canlı gibi hareket etsin. Bir binanın düşünür gibi hareket etmesi, yani güvenlik kontrollerini bilgisayarlar yardımı ile yapması, kimlik taraması yapması günümüz teknolojisi ile mümkün olabilir. Peki böyle bir sistemin 1 milimetrenin yüzbinde biri genişliğinde bir alana yerleştirildiğini söylesek ne düşünürsünüz? Şu anki teknoloji ile böyle bir başarının gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ancak bu, böyle bir sistemin dünya üzerinde var olmadığı anlamına gelmez.

İlk duyulduğunda imkansız gibi gelen bu olağanüstü sistem insan ilk ortaya çıktığından beri zaten vardır. Şu anda yeryüzündeki bütün insanların vücutlarını oluşturan yaklaşık 100 trilyon hücrenin her birinin zarında böyle bir sistem mevcuttur.

Hücre zarı, bilinçli bir canlının, yani insanın temel özelliklerinden olan karar verme, hatırlama, değerlendirme gibi özellikler gösterir. Komşu hücrelerle bağlantıyı sağlar, hücreye giriş-çıkışları çok hassas bir şekilde denetler. Sahip olduğu bu üstün karar verme yeteneği, hafızası ve gösterdiği akıl nedeniyle hücre zarı hücrenin beyni olarak kabul edilmektedir.

Ancak burada bilinçli bir hareketinden söz ettiğimiz hücre zarı o kadar incedir ki, ancak elektron mikroskobuyla fark edilebilir. Zar, çift taraflı, uçsuz bucaksız bir duvara benzer. Bu duvar hücreye girişi ve çıkışı sağlayan kapılar ve zarın dış ortamı tanımasını sağlayan algılayıcılarla donatılmıştır. Bunlar hücre duvarının üzerinde yer alır ve hücreye yapılan tüm giriş ve çıkışları titiz bir biçimde denetlerler.

Hücre zarının ilk görevi hücrenin organellerini sararak birarada tutmaktır. Ayrıca bu organellerdeki işlemlerin devam edebilmesi için gerekli maddeleri dış ortamdan sağlar. Bunu yaparken hücre zarı son derece iktisatlı davranır; hücrenin ihtiyaç duyduğu miktardan fazlasını kesinlikle içeri almaz. Bir yandan da hücrenin içindeki zararlı atıkları anında tespit eder ve hiç zaman kaybetmeden bunları dışarı atar. Hücre zarının görevi son derece hayatidir; en ufak bir hatayı kabul etmez. Çünkü herhangi bir hata veya aksaklık hücrenin ölümü demektir.

Yağ ve protein moleküllerinden meydana gelmiş bir katman olan hücre zarının bu tür akılcı hareketlerinin ve bilinçli kararlarının kendisinden kaynaklanmadığı açıktır. Tesadüfen böyle bir sistemin ortaya çıkamayacağını da akıl ve vicdan sahibi her insanın kolaylıkla görebilir. Hücre de onu saran zar da üstün bir ilmin sahibi olan Allah’ın yaratmasıdır. Ve kendilerini kusursuzca yaratan Allah’ın belirlediği görevleri yerine getirmektedirler.

Asaf Kureysi