Görünmeyen Koruyucular

Görünmeyen Koruyucular

lotusbitkisiBugün doğadaki malzemelerin ya da canlıların yapısını inceleyip, bunları çalışmalarında örnek olarak kullanan pek çok bilim adamı vardır. Doğada bulunan materyallerdeki sağlamlık, hafiflik, esneklik ve kimyasal özellikler bilim adamlarını bu materyallerin yapısını taklit etmeye yöneltmiştir. Günlük hayatta karşımıza çıkan birçok malzeme ve canlıların farklı özellikleri bilim adamlarının dikkatini çekmekte, bu malzemeler taklit edilmeye çalışılmaktadır.

Doğadaki pek çok canlı, kendi yüzeylerini koruyan çeşitli özelliklere sahiptir. Şüphesiz ne Lotus bitkisinin yüzey yapısı, ne böceklerdeki kitin tabakası  ne gözyaşı, ne de eklemlerimizdeki aşınmayı engelleyerek rahat hareket etmemizi  sağlayan sıvı kendi kendine oluşmamıştır. Onları tüm özellikleriyle birlikte, yaratan sonsuz ilim sahibi olan Allah’tır. ‘O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.’ (Haşr Suresi, 24)
Hareket Ederken Acı Çekmemizi Önleyen Yağlama Sistemi

Sürekli hareket halinde olan bazı kemiklerimizin, hareketsiz bölgelerdeki kemiklere göre daha farklı desteklere ihtiyacı vardır. Buna örnek olarak eklemlerimizi verebiliriz. Omurgamızı meydana getiren omurlar, bacaklarımızdaki ya da ellerimizdeki eklemler her hareketimizde birbirleri üzerinde dönerler. Sürekli hareket halinde oldukları için de destek sistemlere ihtiyaçları vardır.

Örneğin bir mekanik alet çalışırken, hareketli parçaların temas noktalarında sürtünme ve aşınma görülür. Bunu engellemek için, basit bir kapı menteşesinden, üstün teknolojiye sahip bir otomobil motoruna kadar her hareketli mekanik sistemde yağlamaya ihtiyaç vardır. Fakat yağlama aşınmayı tam olarak engellemez, yalnızca geciktirir.

İnsanların ve hayvanların eklem yerleri bir ömür boyunca hareket ettikleri halde hiçbir şekilde bakıma ya da yağlanmaya ihtiyaç duymaz. Eklemlerin sürtünme yüzeyleri, ince ve gözenekli kıkırdak tabakasıyla kaplanmıştır ve altında yoğun bir sıvı bulunmaktadır. Kemik, eklemin neresine baskıda bulunursa, bu sıvı gözeneklerden fışkırıp eklem yüzeyinin yağ gibi kaymasını sağlamaktadır.

Görüldüğü gibi insanın hareket edebilmesi için her yönden eksiksiz bir yapı vardır.

Koruyucu Tabaka

Yüzeyleri kaplamak, kirden ve aşınmadan korunmalarını sağlamak açısından oldukça önemlidir. Özellikle de yumuşak ahşapların içine girerek onları çürütebilecek su sızıntılarına karşı bunu yapmak çok gerekli bir işlemdir. İnsanların günlük hayatta kullandığı birçok koruyucu malzeme aslında doğadaki canlılar tarafından çok daha önceden kullanılmaktadır. Ahşap kaplama bunlardan yalnızca bir tanesidir. Böceklerin vücudunu saran kitin tabakası ahşap yüzeylerin kaplanmasına örnek olmuş malzemelerden birisidir. Kitin son derece hafif ve ince, iskelet görevi görecek kadar da sağlamdır ve esnektir. Üzerindeki özel kaplama malzemesiyle dışarıdan içeriye su geçirmez. Vücut içerisindeki sıvıları da dışarı çıkarmaz.

Çok Etkili Dezenfektan: Gözyaşı

Çoğu insanın “yalnızca ağlandığında akan tuzlu su” zannettiği gözyaşı, son derece özel bir sıvıdır.

İlk görevi gözü mikroplara karşı korumaktır. İçinde bulunan “lizozim” enzimi birçok bakteri türünü parçalayabilme ve mikrop öldürme özelliğine sahiptir. Lizozim sayesinde göz, enfeksiyonlardan korunur. Bu madde, binaları mikroplardan temizlemek için kullanılan kuvvetli dezenfektanların içeriğindeki maddelerden bile daha etkilidir. Peki böylesine güçlü bir dezenfektan, nasıl olur da göz gibi hassas bir organa hiçbir zarar vermez ve aksine mükemmel bir koruma yapar? Bu, Allah’ın yaratışındaki üstün sanattır. Gözyaşı gözün kimyasal yapısına en uygun şekilde yaratılmıştır. Yaratılışın her noktasında mevcut olan muhteşem uyum, aynı şekilde göz ve gözyaşı için de geçerlidir.

Gözde bir de yağlama sistemi mevcuttur. Bu sistem günde yaklaşık yüz bin defa dört ayrı yöne dönen gözün, bu hareketlerin sonucunda yıpranmasını engeller.

Asaf Kureysi